top of page

SELAHATTİN

  • 4 Kas 2022
  • 1 dakikada okunur

“Metin baksana stat şehrin merkezinde Oraları saat, saat, metre, metre yaşarım O günlerin güzelliğinde O günlere o günlerin arkadaşlarına selam Hasret ve özlemle öperim kalın esen Orda uyusun anılarım”*

Selahattin Yılmaz’ın Bu sözleri yaktı beni Okuyunca cız etti içim


Ne söylesem boş

Odalara dolmaz türküm Orda hepimizin vardı uzakları Gemiler dururdu açıkta Denize küserdik bazen On dört yaşın yalnızlığında Bilmez kimse Neler unuttuk kumsalında


Savrulup gitse de anılarımız Gün gelir konuşurduk yine O uzaklar Ayırsa da bizi O denizin ıslığı O fırtına O iskelede dalgaların hırçınlığı Korkutsa da bizi Düşerdi o günler Bir akşam vakti


O okulda O akşamlar Hepimizde ne güzeldi İskelesinde şilepler Biri gelip diğeri giderdi Her sabah İçimizde neler boşalıp uzaklaşırdı O üşüyen çocukluğumuz Gözlerinde deniz gibi susardı


Şimdi O ağaç dallarında Yorgun yalnızlığımız Takılıp kalan unuttuklarımız nerede?


İki sineması vardı o şehrin Türk filmleri “Melek” de Yabancı filmler “Ses” te Ne güzeldi Gazoz şişeleri taşardı aralarda Büyürdü dünyamız Kıyılarımız ağlasa da O rüyalarımızdan ayrılmazdı kimse Şimdi o günler nerede?


Ah! Selahattin Hiç soğuk taşımadık okula Arkadaşların kahkahası Bir plak gibi dönerdi bahçede Bazen uyurdu deniz El ederdi ufukta Hep umut doldurduk güne Üzülsek de gecemizde


O ormanımızda Yağmur vardı her gün Hiç şikâyetçi olmadık ıslansak da Çiçeklere pürünse armut ağacı Karşı çayırda Altında resim yapsak yine


Artık duyulmaz martıların sesi O günler bitti Resimci İsmail Gümüş de gitti İşte doğanın kanunu Hepimizde bekler kimsesizliği


O tezgâhtaki mekik Gidip gelmez şimdi Koptu ipliği


Hasan OKURSOY



bottom of page