MARMARA DEPREMİ
- 17 Ağu 2022
- 2 dakikada okunur
„17 ağustos 1999 tarihinde marmara depremi Acılarına, bir ananın feryadına;“
„Türkiye size sesleniyorum görün duyun bizi altı yavrumu enkaz altında bıraktım böyle bir daha görmeyin bizi”
45 saniyede bu deprem denen canavar ne canlar götürdü?
yerle bir olmuş sanki yutulmuş binalar eksik malzemeli
yanmış tüpraş rafinesi acıymış insanın çaresizliği
hasar gören evler çökmüş bir hat üstünde 7 ve 8 katlı binalar
enkaz yandıkça Gölcük‘e Karamürsel‘e yardım ulaşamamış akşama kadar müdahale eden de yokmuş
akşam olunca su su diye yalvaranlar yaşamaktan umudu kesmiş enkaz altında hala canlı kalanlar sabah güneşini görememiş
biraz ekmek ve biraz su bir de çadır istekleri olmuş
İzmit - Gölcük Tüpraş yandıkça simsiyah bir bulut gökyüzünü kaplamış
kimsesiz bir çocuk ağladıkça yer yerinden oynamış
bir ana ; ‘’Türkiye size sesleniyorum görün duyun bizi altı yavrumu enkaz altında bıraktım duyun bizi...’’ diye bağırdıkça yer gök karışmış
her yerde ağır yaralı hasta haneler bir dolup bir boşalmış
Başbakan dertli demeci Ankara’ya ulaşamamış
aralanınca gün, kapanınca hava Türkiye’deki bu deprem unutulacak gibi değilmiş
enkaz altındaki sese ulaşılamamış caddelerde ölü sayısı arttıkça medya yıkıldık diye mahşetler atmış
depremde hastahaneler dolmuş 16,8 km derinlikte imdat sesine herkes dikkat kesilse de çaresizlik uğuldayıp durmuş norveç ile dostluk maçı iptal olmuş
deprem Kartonsun’u Otokar’ı Çimento fabrikası’nı da vurmuş
Yalova'da da yıkılmış binalar altında kalanlar son soluklarında çığlık çığlık bağırmış
yetkililer, gölcük ordu evi de enkaz altında diye bildirmiş
bu bir afet devlet nerede? ağlayan bir kadın bağırmış Gölyaka köyünde iki yakını hala enkazdan çıkamamış
21 ağustos 1999 cumartesi ölüm korkunç ve insan yaşamı bir anlık enkazda çok az kişi kurtulmuş
depremin dördüncü günü artçı depremler arasında çaresiz bir depremzede kepçe darbesinde bağırmış bir keser bile yok diye ?
22 ağustos 1999 pazar gazete haberlerinden bazen bir hırıltı bazen bir çığlık bazen net kelimeler bazen sadece bir yere düzenli aralıklarla vurmalar
bir şey yapamamanın ve çaresizliğin ne demek olduğunu insan bu Pazar bu depremde başka anlamış
Hasan Okursoy Mordoğan
Not; 20 yıl önce televizyon ve gazetelerde o gece ve ertesi günlerde ülkemizin yaşadığı acıdan, günlük ve şiir karışımında acıya not düşmek için yazdıklarım. Günümüzde anılar taze, alınan önlemler ise yine yetersiz. Daha acı olan da bu işte. Deprem bölgesine depremden bir yıl sonra gittim. Gözlem ve duyumlarım ile izlenimlerimi ayrıca yazdım. Fakat onları bilgisayarımda bulamadım. Bulunca o yazdıklarımı da sizlerle paylaşmak isterim. Depremde yitirdiklerimize rahmet dilerim.
