KURŞUN KALEM
- 12 Eyl 2022
- 3 dakikada okunur
Küçüklüğümde kurşun kalemler genelde Çekoslovakya malı idi. Kalemtıraş ile ucu açılınca ağaç kokusu yayılırdı.
İlkokul günlerim, bana ve kalemime güzel anılar bıraktı. O okul heyecanım, arkadaşlarım ve öğretmenlerim dün gibi hep aklımda kaldı.
Şimdi aradan yıllar geçti, yaşam neler neler dokuyup önümüze serdi. Ne kadar sorgulasam da günü, akşama yorgunluğum düştü.
Bazen erteledim yapacaklarımı, yıkıklarımdan seslendim. Bir baktım eylül gelmiş, şimdi bekler ikindiyi ve akşam yalnızlığını.
Alcot’u dinledim, yolculuğa çıkarken gözlerimi ve yüreğimi yanıma aldım. Kurşun kalemimi de unutmadım, bir sarı defter aldım, günü ve yaşadıklarımı akşamları yazdım.
İnsan çocukluğunu, gençliğini özlemle arar, gülüşünden kopanları sorar, kim durdurabildi zamanı, sonunda biter, her gidenin kalır boşluğu. Yaşamın dili böyle her an biteceğini ince ince söyler.
Bu ömür de belki biz gidince, bakarsın kendince bir sonbahar türküsünden bize el eder.
Gülüşümden, pişmanlıklarımdan kalanlar şiirlerimde solur, anılar kederlenir, sessizce iç çeker.
Tuzlu deniz, bırak dalgasında kıyısına vurup dursun, bizden önce de öyle geceleri seslenirmiş. Değişen bir şey yok, yine geceleri ay doğacak, yıldızlar parlayacak ve sabahın güneş doğacak ve dört mevsim dönüp duracak. Böyle doğanın dili, yine doğumlar, yine ölümler olacak.
Bu insanoğlu bazen geç öğrenir, o zaman da iş işten geçer. Aslında hepimiz konuğuz bu dünyada, doğduk, yaşadık ve veda edeceğiz yaşama.
Edip Cansever de;
“Şiirler yazdım, kitaplar okudum
Elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz, bir kere gelmiş bulundum.” Diye şiirlerinde bize seslenip,
bu dünyadan ayrılmış.
Ah! Şimdi uzaklar gelir aklıma, sevdiklerim, yitirdiklerim ve unutamadıklarım. Pişmanlıklarım takılır, yol üstündeki çaltılara.
Söylenmemiş güzel türkülerden, her biri yanımda uğuldar, kederlendirir, düşündürür beni. Bir de sarar, o ölüm sessizliği.
Çocukluğumuzda hepimizin ilk arkadaşıdır kurşun kalem. Öğrendiklerimizin, yazdıklarımızın işareti, unutulmaz, uzaktan göz eder durur ve mırıldanır.
Aslında bugün o mırıldanışından bende kalanları yazmak istemiştim.
Bak nerelere gittim, yine ölümü düşündüm. Birol’u üzdüm.
Bugün yeni bir öğretim yılı başladı, okullar açıldı, öğrenciler sınıfları cıvıl cıvıl doldurdu. Öğrenciliğimde, öğretmenliğimde o günlerin sevincini ben de duydum.
Şimdi bende kalanlardan, öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilerimize neler yazmalıyım diye düşündüm.
Neler neler geldi aklıma.
Bunlardan bazıları yazmak istedim.
Sevgili öğretmen arkadaşlarım, öğrencilerinizi Temel Eğitim Kanunda yer alan esaslar doğrultusunda yetiştirin.
Öğrencilerinize okulun kurallarını ve okulun her bölümünü ilk gün anlatın.
Öğrencilerinizi okumaya özendirin, mümkünse sene başında her öğrencinize klasiklerden bir kitap almasını tavsiye edin, yıl içinde öğrencilerin bunları münavebeli olarak okumasını sağlayın. Doğru bilgiye nasıl ulaşılması gerektiğini ve yollarını onlara anlatın.
İnsan oğlu yaşlanınca geçmiş günlerini anımsamak ister. Eğer yaşadıkları yazılıp not edilmezse onlar bir bir unutulur. Güne not düşmeyi, günü anlatmayı onlara da anlatın, mümkünse bir günlük tutmalarını onlardan isteyin.
Okulun ilk günü veya diğer kutlama günlerinde sınıfınızla birlikte toplu bir fotoğraf çekilmesini alışkanlık haline getirin. Onlar üzerinde kalıcı anılar bırakın. Çünkü gün gelecek onlar da yaşlanacak ve geçmiş günleri bu fotoğraflar ile yazdıklarında anımsayacak.
Okulda kutlanılması gerekli günlerde öğrencilerin sıra ile görev almasını isteyin, halk oyunlarına ve koro çalışmalarına, eğitsel etkinliklere tüm öğrencilerin katılması için imkanlar hazırlayın.
Sevgili yöneticiler mümkünse her yıl sonu okulun bir yıllık yani andaç çıkarmasına da imkân verin, onları teşvik edin.
Okuldaki çalışmalara sevgi ekleyin.
Sevgili öğretmen arkadaşlarım, ölçme ve değerlendirmelerinizde öğretilen tüm konuları kapsayacak şekilde sorular sorun. Sınavlar sonunda, tam öğrenmeye ulaşılamayan konuları tespit ederek, o konularda da pekiştirici tekrar öğrenme çalışmalarında bulunun.
Sevgili öğrenciler, okulunuzu, arkadaşlarınızı sevin, belirtilen kurallara uyun, yalnız sınavlar öncesi değil, öğretilen her konuda, akşamları bir hatırlama ve tekrar çalışması yapın. Kötü alışkanlıklar edinmeyin.
Bu duygular içinde tüm öğretmen arkadaşlarıma ve öğrencilere yeni öğretim yıllarında sağlık ve başarı dilerim.
Hasan OKURSOY
12 Eylül 2022
Yelki
