top of page

İZZET GÜNAY-2

  • 26 Ağu 2022
  • 2 dakikada okunur

Daha önce 8 Mayıs 2019 tarihinde, İzzet Günay ile ilgili Erol Mütercimler’in yaptığı söyleyişten alıntılar yaparak, İzzet Beyi bir deneme yazımda anlatarak yazımı sizlerle paylaşmıştım. Konuşmalarını ve sıcaklığını farklı buldum. O söyleyişteki konuşmaları ve yaşama bakışı benim dikkatimi çekmişti.

Bu kez de, Aydınlık gazetesinde 11 Eylül 2018 tarihinde “Fosforlu Cevriye “ başlığı altında yazan Ethem Gönenç’in yazısından alıntı yaparak eşi İpek hanımı kısaca yazmak isterim.

Neriman Köksal Hanım İzzet Günay’a aşıkmış. Ölüm yatağında İzzet Günay beyi son defa görmek istediğini Çolpan İlhan hanıma söyleyerek çağırmasını istemiş. Çolpan İlhan da Ediz Hun beyi telefonda arayarak durumu anlatmış. Ediz Hun Bey de İzzet Günay beyin evine kadar giderek durumu açıklamış ve gelmesini rica etmiş. İzzet Bey “Eşi İpek hanıma ayıp olur” diye bu ricayı kabul etmemiş. Ediz Hun Bey üzüntülü bir şekilde evden ayrılmış.

Durumu gören ipek hanım İzzet beye konuyu sormuş. O da durumu olduğu gibi anlatmış. İpek hanım çok üzülmüş, İzzet Beye gitmesi için rica etmiş. Tereddüt edince “sen gitmiyorsan ben gidiyorum” demiş. Mecburen İzzet Bey de gelmiş.

Ediz Hun Bey durumu haber vermek için hastane kapısına geldiğinde İpek hanımla Çolpan hanımı kapı önünde bulmuş. Odada İzzet Bey Neriman hanımla konuşuyormuş. İpek hanım “tek taraflı bir aşk, saygı duymak zorundayız” diyerek Ediz Hun’a çabaları için teşekkür etmiş.

Üç gün sonra 23 Ekim 1999 tarihinde de Neriman Hanım gözlerini yaşama kapamış ve bu dünyadan ayrılmış. İşte karşılıksız bir platonik aşkın öyküsü böyleymiş. İpek hanımın davranışı da benim gözümde büyüdü. Onu çok takdir ettim. İzzet Bey ikinci eşini de mükemmel seçmiş olduğunu anladım.

Bone; “Aşk deniz meltemleri gibidir, sesini duyarız, nereden nereye gittiğini kestiremeyiz.” Diye ne güzel söylemiş.

Hasan OKURSOY 21 Ağustos 2020 Yelki Not; Resim; Posta Com. tr.den alınmıştır.



bottom of page