GÜZ DÜŞÜMÜZ
- 13 Eyl 2022
- 1 dakikada okunur
Arkadaşlar Gelmez eski günler Dinse de bu sancı
Söndür içimizdeki yangını Tuzlu azmak Unuttuklarımız yazılsın Okunsun sarı defter Kartopuna çarpıp dursun Çocuk
İnsan azala azala gider ölüme Geç anlar eşiklik Her şey unutulur sonunda Kalır hatıran sorulmaz kimlik
Bilmem neden Her acı yarasında sulanır Yakıp yakıp attığın kibrit Belki alevini unutur Sevinir toprak Aslına bulaşır
Her yanımız güz Düşen yapraklarda sesimiz Param parça düşlerimiz Üşür dışarıda Kalan yalnızlığımız
Osman Zafer Selahattin İnsan neden böyle kalır yalnız İçinde bir kurt bir şüphe Yollara serse de Geçmez üstünden kimse Gidelim oralara desem Çocuk sesimizde Gidemeyiz biz Avunuruz resimlerde
Kar ne zaman yağdı çok? Kışı elimizde Nasıl sevdik? Dün gibiydi Orada hiç küsmedik Sesimiz denizdi Hep umut taşırdık Dalımız üşümezdi hiç
Yaşlanınca anlıyor insan Kopacak bu düğme Alıp götürecekler Bilmediğimiz bir yere Osman Zafer Selahattin Yaşam o günden bu güne Uzun değilmiş işte
Nereye gider göçmen kuşlar? Rahat mı gittikleri yerde? Bilmesek de biz Şu eşiklikte Sıkışır durur yalnızlığımız Söylenir gecemizde
Nedense şimdi Bizi dürter durur bir ses Gelir mi? Rize Gülümser mi? Çaydaki heves Yılların ardından yine
Gidenlerin arkasında Nasıl bakarsa kanatsız bir kuş Yanardık ateşinde Sonra bize de geldi kış
Bir fotoğrafın kıyısında Bakar durur bir deli yanımız Zemheri ye söylenmez türkümüz Uzaklarda kaldı sevdiklerimiz
Akşam iner kırıla kırıla Biter şiir Başlar yağmur Yine ıslanır saçlarımız
Çaput topun Taşa değdiği yerde Bir gülücük atar çocukluğumuz O yağmurlu şehre Ne kadar sığar anılarımız Islansa da bütün gece
Osman Zafer Selahattin Bir bağ bozumunda Kaçırdık yaralı tavşanı Çok aradık durduk onu Çocukluk düşümüzde Bazen duyar gibi oluruz Geçmiş günleri sesinde
Hasan OKURSOY
