top of page

GURBET

  • 13 Kas 2022
  • 2 dakikada okunur

Her okuduğum kitapta önemli bulduğum satırların altını çizerim. Bazen de bir şiirden bir başka şiire geçerim, aralarında konuşur onlar, konuşmalarını sessizce dinlerim. Bazen de bir deneme yazısının közünde ısınırım, külünü de karıştırır dururum.

Bu okuduklarımdan muhakkak bende kalanlar olur, zaten bu okuduklarım beni besler, onlara yaslanırım.

Her liman, her istasyon ve köşe başındaki insanların telaşı bende gölgelenir durur.

Bazen de kör bir lambada ışık olmak isterim. Geçmiş günlerimi düşünürüm.

Bir bakmışım akşama renkler düşer. Morundan, kızıllığından onu alırım, günden kalanları istifler dururum, saatlerce okur ve sonra da yazarım. Sonra akşam taşar, ben yorulurum.

Bilmezsiniz, günden ne kalır o zaman? Bazen sevdiklerim uzaklara düşer, yakınlarımda anızım tüter. O zaman günü boyamak mümkün olmaz, üzülürüm.

Ellerim nane kokar, sardunyaya sıra gelmez. Sabır mı? Bende bazen fark edilmez. Telaşımı kim görse, dalgınlığımdan beni almak ister.

Bir de sahilde gelip giden dalgalar, kumsalı nasıl okşarlar, sonunda pürüzsüz bir yüz bize bakar kalır.

Ezberimizde ne kaldı ki? Söylenmez bazen sözcük sözcük. Dışarıda bir sessizlik, sanki bir şeyler anlatmak ister.

Bir zamanlar Rize’de liman yoktu, iskeleden uzakta açıklarda vapur dururdu. Yolcularını boşaltıp yeni misafirlerini alınca açılır yoluna devam ederdi. İçimde bir fırtına, çığlığında gurbet, güne başka düşerdi.

Sonra haftalık ders programını şeritli bir şekilde düzenlemeye çalışır, tarih şeridi ile ilgili ödevimizi yapardık, tüm çalışmalarımızla öğretmenliğimize hazırlanırdık. Ne güzeldi, Rize ve okul yıllarım. Turistik otelin altına ve askoraza arkadaşlarla koşardık, denizin dalgalarına atlardık.

Şimdi yavaş yavaş bitiyor yaşam, yeniden mümkün olmasa da o gençliğe kavuşmak, yine de güzel, o günleri düşünmek. Akşamlar başkaydı, o seyir yerimizden karşı kıyıda ışığı seyretmek.

Ne zaman denizin dolduğunu duysak, üzülürdük, sanki anılarımız gömülürdü.

Ne de olsa bir akşam Rize’de güzel günler yaşadık.

Akşamlar ağır ağır inerdi, bir kasvet içimize çökerdi. O denizin tuzu hala durur bizde, hiç ayrılmadık ki, ne zaman arkadaşlarla bir araya gelsek, o günleri başka anardık.

Hasan OKURSOY 14 Kasım 2020 Yelki



bottom of page