top of page

BEKİLLİ YOL T ÜRKÜLERİ 2

  • 6 Ara 2022
  • 2 dakikada okunur

XV Neden bilmem Hep güzde bir fırtına kopar Savrulur içimdeki yapraklar Seker ağaç dallarında kuşlar


Yıldızlar yıldızlar Çekilmez yalnızlığım Cevap vermez uzaklar Uğuldar her yanım


Bizden önce de vardı Bu ay ve yıldızlar Herkes bakıp gitti Yine kaldı ışıdı onlar


Bırak oynasın dursun çocuklar Tezgahtaki mekik gidip gelsin Ateş yaksın avluda canlar Korunda toplansın onlar


Yalnızlığına insan ne kadar yaslanır? Dam üstünde çocukluğu uyur Koşar yollarda sokağında solur Konuş ağacından kopardığım elma XVI Dün eski bir dostla kucaklaştık Konuştuk doya doya Yorgunluğumuz düştü yola Sonra buluşmak için verdik mola


O da hatırladı Özlemiş arkadaşları Uzun uzun söylendi Güzelmiş okul yılları


Baktım gökyüzüne Alabildiğine mavi Birlikte uçar kuşlar Sarar beni alevi


Bu aydınlık Işısın hep böyle Sevinci dağıtsın Herkese söyle XVII Zıntıya gitsem O sağ taşı bulsam Üstüne oturup Uzaklara baksam


Oysa ne zerdali Ne soğuk üzüm Ne badem kaldı orada Üşür yalnızlığım


Bir kör kuyu adım Ne kadar taş atsan Duyulmaz uğultum Söylenmez türküm XVIII Artık hırpalayıp durma Bırak ayrılayım buradan O günleri yeniden açma Hışırdasın uzaktan


Diner bu fırtına da Açılır kapılar Avlu kırıntısını toplar Uzar dalgın akşamlar


Nereye gitsem Taşınır gelir Bekilli Dağdan taştan çarşıdan Yanımda konuşur deli deli


Uğraşma boşuna Ben ondan o benden Kopmaz bir türlü Gelir beri beri


Öyle çok ki anılar Uçar çamlıkta kırlangıçlar Derede bakar bir uçurum Bende ise bekler acılar XIX Kızıl bayırdan Yine çıktım Aşağı bağda yoruldum Uğultusunda avundum


Geceleri dam üstünde Aya baka baka uyurdum Akşamları çağırdım Gelmedi çocukluğum


Ey ömrüm Yüreğimin vadisinde Kimseyi unutmadım Onları hep sakladım


Geçti gider ömrüm O günlerimden Kaldı bir dürüm Unutmaz çocukluğum


Rengimizde Solur ihtiyarlığım Oraları arar her yanım Dinmez yangınım XX Geceye sığmaz yalnızlığım Çarşıda duyulmaz sesim Telaşımda sarkıp durdu Resimlere girmedi o günlerim


Akşam karanlığım Üşüdü bıraktıklarım Gülüşümde külümde Nerede kaldı akranlarım?


İçimde ince bir sızı Bilmem kimi bekler Gelmez eski günler Böyle söylenir gider


Çocukluğumdan bir çığlık Sokaklarda duyulmaz artık Gelmez o günler Bize kalır yalnızlık


Şimdi yağmur yağar Savrulur yaprak Düşmez bendeki anılar Ve elimdeki bayrak


Şimdi nerede? Daracık sokakta gıynız Bulamaz çocukluğumuz Arar durur yalnız


Hasan OKURSOY



bottom of page