top of page

ATTİLA İLHAN IV

  • 28 Kas 2022
  • 3 dakikada okunur

Nedense kim hakkında yazmak istesem, onu üzecek veya onu yeren yazılardan kaçınırım. Hatta kişiyi üzecek, olumsuz gösterecek yazıları da alıntı da olsa yazılarıma almak istemem. Onlarda hep bir bardak suyu görürüm, yarım bardak su görmemeyi yeğlerim. Fakat insanlar dört dörtlük müdür? Değildir, toprak damar damar, insan huy huy diye boşuna söylememişler, insanoğlunda farklılıklar insandan insana değişir.

Fakat topluma mal olmuş yazar ve kişileri de hep iyi yönlerinden anlatmak objektif olmaz. Haklarında bu yönlü olumsuz yazılanları değerlendirmek gerekir. Fakat özel durumlarını aktarmadan sanat ve bu yönlü yaptıkları üzerinde yazmak en iyisidir diye düşünürüm.

Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu isimli deneme kitabında Onur Caymaz, Attila İlhan’ın şiirleri üzerine olumsuz bakan Salah Birsel ve Nurullah Ataç’ın söylediklerine “İyi ki Varsın Kaptan” başlıklı yazısında yer vermiş.

Salâh Birsel, 12 Eylül 1953 tarihli Hacivat Günlüğünde “Attila İlhan’ın çalışmaları, şiiri anlamamış bir kişinin çırpınışları gibi geliyor. Gerçekle ilgisi bulunmayan birtakım dizeler dizmek, şiiri bir araba lakırdıya boğmak! Bilmem Attila İlhan bundan ne medet umuyor..” diye olumsuzlukları sıralamış ve yazmış.

Nurullah Ataç ise kendisine imzalı gönderdiği “Yağmur Kaçağı” kitabını “Attila İlhan’ın nerede oturduğunu bilsem geri gönderirdim. Bu yazım gözüne ilişirse, aldırtsın. Bir daha da yollamasın bana kitaplarını.” Diye TDK’nin 1972 yılı bastığı güncesinde yazdıklarına yer vermiş.

Onur Caymaz yazısında bu yazılanlara çok güzel cevap yazarak göndermede bulunmuş.

“Üç beş edebiyat sevdalısı dışında kaç kişi hatırlar Birsel’i?” Demiş.

“Kaptan doğum günümden bir hafta önce ölmüştünüz. Ekim güz işleri… On binlerin katıldığı son şair cenazesine gidemedim, tabutunuzu görmesem öldüğünüzü düşünmeyecektim.” Diye Attila İlhan’ın uğurlanışını anlatmış. “Bugün yaşayan hangi şairin cenazesi öylesi büyük kalabalıklarla uğurlanacak acaba?” Diye de sormuş. (1)

Ümit Yaşar Oğuzcan, Attilâ İlhan’ı çok cephecilikle eleştirmiş, yazdıklarında politik fikirlerini işlemiş olması Oğuzcan’ın hoşuna gitmemiş. (2) Attilâ İlhan, Ümit Yaşar’ın bu yazısını “Korkunun Kırallığı” şiir kitabının ekler bölümüne almış. Demek ki hoşgörülü bir kişiliği mevcutmuş. (3)

Salih Bolat ise “Şair Attila İlhan’ı anlamaya çalışmak” başlıklı yazısında; “Attilâ İlhan ne kadar bir şair olarak politik göndermelerde bulunursa bulunsun, şiirlerinin arka planında ne kadar siyasal yaşantılar bulunursa bulunsun, bir aşk şairi olarak bilinir.” Demiş. (4)

Ayrıca; Salih Bolat yazısının devamında “Poetik ve ideolojik olarak Attila İlhan’ın ilk kitabı Duvar’da Kuvayı Milliyeci” bir Kemalist olarak Nazım Hikmet etkisinde, onun şiir biçimini kullanarak şiir yazdığı görülürken, Paris yıllarıyla birlikte biraz daha “ulusal sosyalist” ve “enternasyonalist” duyarlıkta şiirler yazdığının görüldüğünü söylemiş.(5)

Yine aynı yazısının sonunda ise Salih Bolat, “Bir sosyalistin, eğer Türk sosyalistiyse, Marksizm’in metodunu kendi ulusal koşullarına uygulayarak oradan çıkaracağı tenkide göre davranışının olması lazım. Sağdan soldan alacağı bilgilerle bu iş olmaz, Halkının kabul edeceği formülü bulması lazım.” Geldiğini, Attila İlhan’ın söylediğini belirtmiş.(6)

Ufuk Lüker sitesinde, Hande Sonsöz de “Attila İlhan üzerine” başlıklı yazısında

1- 1941-1954: Nazım Hikmet’in etkisi altındaki toplumcu dönem,

2- 1954-1968:Bireyin kendi iç çalkantılarıyla toplumculuğun birleştiği dönem,

3- 1968 sonrası: Divan şiirlerinin özelliklerinin dönüştürüldüğü ve yeniden üretildiği dönem.

Olmak üzere Atilla İlhan’ın şiirlerinde (3) dönem olduğunu açıklamış.

Yazdıklarım yine uzun oldu, Attilâ İlhan’ın “Tatyos’un Kahrı” şiirinden bir bölümle bugünkü yazımı bitireyim.

“son yolcunun adı attila ilhan’dı miyoptu kısa boylu bir adamdı dostu yoktu yalnızlığı vardı yazı makinasıyla binmişti bizimle konuşmaktan çekinmişti gözlerini görseniz korkardınız polis’ten kaçıyordu derdiniz bir cinayet işlemişti derdiniz halbuki kendinden kaçıyordu” (7)

Evet, bu şiirindeki gibi son yolculuğuna, Attilâ İlhan 10 Ekim 2005 tarihinde aramızdan ayrılıp gitmiş.

Kendisi şiirinde böyle söylese de biz onu unutmadık, unutmayız şiirlerini hep okuduk, hatta bazı şiirlerini ezberledik. Şairimiz huzur içinde uyusun.

Hasan OKURSOY 26 Kasım 2020 Yelki

Kaynak; (1) Onur Caymaz, Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu, Kırmızı Kedi Yayınları, 4.Basım Mart-2018, 205-206 s. (2) Aleyna Nisa Mülayim, “Eliştirilerle Attila İlhan” Sanat Duvarı, 20 Ağustos 2016. (3) Attila İlhan, Korkunun Kırallığı, Bilgi Yayınevi, 3. Basım 1995, 132-133 s. (4) Salih Bolat, “Şair Attila İlhan’ı anlamaya çalışmak”, Duvar Gazetesi, 16 Haziran 2019, (5) Age. (6) Age.



bottom of page