ATATÜRKÇÜLÜK
- 22 Kas 2022
- 3 dakikada okunur
Yekta Güngör Özden, 12 Kasım 2020 tarihli Sözcü gazetesinde, “Gerçeklerin Işığında Yaşamak” başlığı altındaki köşe yazısında “Her şey geçer, her şey eskir ve tükenir ama gerçeklerin değeri hiç değişmez ve bitmez. Onurlu bir yaşam gerçeklere ve değerlere bağlı kalmakla anlam taşır.” Diye yazmış.
Çok güzel belirtmiş, kendisi de yaşamı boyunca duruşunda ve halen yazılarında onurlu bir yaşam sürmektedir. Değerlerinden hiç taviz vermemiştir. Onu kutlarız.
12 Eylül darbesindeki Anayasa Mahkemesi üyelerinin tutum ve davranışlarını yazısında dile getirerek, o günkü onurlu davranışlarını yazmış. “Ayrılmakla olası kimi olumsuzluklara neden olmak yerine, onları önlemiş olduk.” Demiş.
9 Kasım 2020 tarihli aynı gazetede “Güneş Atatürk’ümüz” başlıklı yazısında da “Atatürkçü olmak, yalnız Atatürk’ü sayıp sevmek değil, O’nun eserlerini koruyup geliştirerek Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza değin yaşamasına katkıda bulunmaktır. Temelinde 'insan olmak' koşulunun yattığı bu durum ahlak, duygu ve düşünse tümlüğüyle temizliğine bağlıdır. Yurtsever namuslu, onurlu, dürüst, anlayışlı, çalışkan, değerbilir kişiler ulusal yüceliklerin ayırdında olanlardır.” Diye yazdıktan sonra yazısını “Atatürk bizim için Türkiye’nin ufkudur, gökyüzüdür. Bir destandır. Atatürk Türkiye’sidir. Türkiye Atatürk’tür.” Diye bitirmiştir.
Bu güzel satırları ben de yazıma alıntı olarak aldım. Kendisinin o güleç ve onurunu unutmamak için yazımda kalıcı olsun istedim.
Yekta Güngör Özden’i, İzmir’e Anayasa Mahkemesi üyeleri geldiklerinde Dokuz Eylül Üniversitesinin misafirhanesinde, yakından görme mutluluğuna erişmiştim. Dayım Ahmet Hamdi Yapıcı ve eşi de onlarla gelmişti, dayımı ziyaret ettiğimde Yekta Güngör Özden beyle dayım bizi tanıştırmıştı. Eşimle bana birer Atatürk Rozeti verdi. Çok mutlu olmuştuk. Hala o rozetleri bir anı olarak bulundurur, yakalarımıza takarız.
Yekta Güngör Özden’in yazılarını kaçırmam, bize ışık olur. Atatürk konusunda yazdıkları farklıdır, bizi bir başka aydınlatır.
Bugün Cumhuriyetin aydınlık yüzünde her yönü ile Atatürk vardır. Onun etkisi büyüktür, hala bize ilkeleri yol gösterici durumdadır.
Atatürk Ağustos 1924 te Öğretmenler Birliği Kongresinde “Arkadaşlar yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılaplar, siz saygıdeğer öğretmenlerin sosyal ve fikri inkılaptaki başarılarınızla desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.” Diyerek öğretmenlerden cumhuriyetin fikren, ilmen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular istediğini dile getirmiştir.
Biz de bu duygular içinde öğretmenliğimizi yaptık ve değişik görevlerimizde bu ülküden ayrılmadık.
Prof. Dr. Ayşe Afet İnan, “M. Kemal Atatürk’ten Yazdıklarım” kitabının sonuç kısmında; “M. Kemal Atatürk, İkinci Cihan Savaşı arifesinde Türkiye Cumhuriyeti 15 yaşını doldurduğu yıl, tarihi görevini ölümüyle sona erdirmiştir. Yarım asrını doldurmuş bu tarihi devremizin karakteristik vasfını iki bölümde incelemek gerekir.” Diyerek bu durumu açıklamıştır.
Birinci olarak, 1918-1922 yılları arasında yurdumuzu istila eden düşmana karşı savunma ve belirli sınırlar içinde bağımsız Türk Devletini kurması, İkinci olarak da 1922-1938 yılları arasında, M. Kemal Atatürk’ün yaptığı devrimler bahis konusu edilerek Türk Devrimleri safhası olarak belirtmiştir.
Bu safhayı “Türk Devrimi” olarak Atatürk’ün bizzat adlandırdığını yazmıştır. (1)
Biz öğretmenlerin görev ve sorumlulukları, Türk Devletimizi korumak, yapılan Türk Devrimlerini yaşatmak olmalıdır. Türk Temel Eğitim Kanununda belirlenen esaslar doğrultusunda öğrencilerimizi yetiştirmek esas alınmalıdır.
Atatürkçülük, Cumhuriyetimizin ve devrimlerin bir mayasıdır. Gelecekte de her alanda bir kılavuzumuzdur. Evet, Atatürkçülük biz öğretmenlerin bayrağıdır. Çağdaş ülkelerin ve uygarlığın düzeyine çıkmamızda bize yol gösterici bir ışıktır. Çağdaş uygarlığa ancak Atatürkçülük sayesinde kavuşuruz. Atatürk’ün ilke ve düşüncelerinden ayrılmamalıyız.
Atatürk’ün her davranışı bizlere örnek olmuştur. El yazısı da farklı bir güzellik taşır. (2)
Bu duygular içinde yarından sonra kutlayacağımız, 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlar, hepimize sağlık ve mutluluk dilerim.
Hasan OKURSOY 22 Kasım 2020 Yelki
Kaynak;
(1) Prof. Dr. A. Afet İnan, “M. Kemal Atatürk’ten yazdıklarım”, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1971, 119 s. (2) Age. M. Kemal Atatürk’ün el yazısından örnekler.
