ATATÜRK
- 11 Kas 2022
- 3 dakikada okunur
Bugün 10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıl dönümü. Aradan 81 yıl geçmiş. Büyük insan, devletimizin kurucusu Atatürk'ü bazı özellikleri ile yazmak istedim. İpek Çalışlar, “Mustafa Kemal Atatürk’ün mücadelesi ve özel hayatını” anlatan kitabında yazdığına göre; “Atatürk’ün hafızası kuvvetli imiş, enerjisi çok yüksekmiş, uykusuzluk çekermiş, 99’lu kehribar teşbihini elinden eksik etmezmiş, utangaçmış, aydınlığı severmiş, kahve ve sigarayı çok severmiş, gömlekleri ve pantolonları sürekli ütülenirmiş, sarı leblebiyi çok severmiş ve kitabı tek okuyuşta bitirmek istermiş. Özel kalemi Hasan Rıza “yorulmadınız mı paşam?” diye sorduğunda “hayır yalnız gözlerim yaşarıyor fakat onun da çaresini buldum, kestirdiğim tülbentleri ara sıra gözlerime sürerek kurutuyorum” diye cevap verirmiş. Cemal Kutay, “Atatürk Olmasaydı isimli kitabında “Atatürk’ün altı kardeşinin olduğunu, Makbule hanımın en uzun ömürlü olduğunu, esas soyunun Yörük olduğunu, Konya/Karaman’dan geldiklerini” belirtmiş. Bir gün Makbule Hanım, Atatürk'e “Yörük ne demektir?” diye sorduğunda “Yürüyen Türk” diye cevap aldığını anlatmış. Birsel Oğuz, 21 Nisan 2006 tarihinde Yeni Kıroba gazetesinde “Atatürk milleti ile bütünleşen, ondan kuvvet alan insanların ruhuna nüfuz edebilen, inandırıcı bir şahsiyettir. İnsanlık tarihinde sayısı çok az olan önderlerden birisidir. O, yalnız Türk milleti için değil, “Yurtta barış, dünyada barış” diyerek dünya barışı için de çalışmış ve insanların gönlünde layık olduğu yerini almıştır.” Diye yazar. Rumeli topraklarında yaşamış olmasından mı nedendir, “Alişim, Manastırın Ortası” gibi türküleri sıkıntılı zamanlarında söylermiş. O büyük insanın aramızdan ayrılışından tam 81 yıl geçti. Düşünceleri ile hep yanımızda olmuştur. UNESCO doğumunun 100. Yılı nedeniyle 1981 yılını Atatürk Yılı ilan etmiştir. İsmet İnönü; Atatürk’ün ölümünün ardından 21 Kasım 1938 günü “Büyük Türk Milletine” diyerek başlayan nutkunun sonunu; “…Devletimizin kurucusu ve ulusumuzun özverili, gerçek hizmet vericisi, insanlık idealinin sevgili ve seçkin kişisi, Eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır. Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk ulusuyla birlikte senin önünde saygı ile eğiliyorum. Bütün yaşamında bize, ruhundaki ateşten canlılık verdin. Bize güvenin, aziz anın sönmez ışık kaynağı olarak ruhlarımızı ateşli ve uyanık tutacaktır.” Diye bitirmiştir. Atatürk hepimizin içinde farklı bir sevgidir. Bugünkü durumumuzu ona borçluyuz. Kısa sürede yaptıkları, getirdiği yenilikler ve aydınlık anlatmakla bitmez. Atamızı bizde unutmadık unutmayacağız. İlke ve düşünceleri bizi hep iyiye güzele götürdü. Vatan kendisine minnettardır. Önünde saygı ile eğiliriz. Behçet Necatigil’in “Resim” şiirini ne zaman okusam hep ilkokul sıralarındaki öğrencilik günlerime giderim. Atatürk'ü bir başka severim. RESİM Her gün, Enginlerden engin, Yücelerden yüce Bir duygu sarar bizi,
Bu sınıfa girince. Yanda, bir uçtan bir uca Mavi deniz, Odanın içinde güneşleri bulunca Isınırız.
Enginlerin engini deniz olsa Deniz ufak! Yücelerin yücesi güneş olsa Güneş küçük!
İlk günü gördük, nerden geldi:
Duvardaydı
Denizleri, güneşleri
Küçülten büyüklük.
Kürsünün üstünde bir resim:
Gözleri denizlerden mavi
Bakışları güneşlerden sıcak,
Dört mevsim
Kürsünün üstünde:
Atatürk'ün arkasında al bayrak,
Kollarını kavuşturmuş göğsünde.
Bu resimle başlar bizim günümüz, Karşımızda Atatürk'ü gördükçe, Kıvançla dolar, taşar gönlümüz.
Öğretmenimizin kürsüde
Verdiği dersi
Dinler bizimle birlikte
Atatürk'ün resmi.
Çalışkanız, çünkü,
Çalışınca
Bakarız, Atatürk güldü.
Bir yanlışlık yapsak
Bulutlanır gözleri,
Anlarız, Atatürk üzüldü.
Gelsek kürsünün dibine
Görür bizi
Eğilince.
Kalksak, gitsek gerilere,
Otursak arkalarda;
Başımızı kaldırmadan duyarız
Atatürk orada.
Öteki odalarda
Başka başka resimleri Ata'mın.
Atatürk'üm, artık ömrüm oldukça
Bu resimle karşımdasın!
Yok hiç birinde Bundaki tılsım, Değişen çizgilerle Canlı gibi bu resim.
Öyle canlı ki, sanırım,
Ben de bir gün okulu bitirince
Uzanan ellerinle
Okşanacak sırtım.
Öyle canlı ki, sanırım,
Karanlık bile olsa
Serpeceğin ışıkla
Aydınlanır yollarım.
Tıpkı sınıftaki gibi,
Yapacağım bir işte
Bu resmindir rehberim
Kötülüğe uzanırsam
Çat kaşlarını,
Tutulsun ellerim.
Tıpkı sınıftaki gibi,
Bütün ömrüm boyunca
Yaptığım bir işte
İyi, doğru oldumsa
Sevincini belli et,
Gülümse!
Yaprak yaprak dökülürken önümde Her yıl, dört mevsim; Sınıflar içinde yalnız bu sınıf, Resimler içinde yalnız bu resim!
Bu duygular içinde; Atatürk'ü ölümünün 81. Yılında rahmet, saygı, sevgi ve özlemle anarım.
Hasan OKURSOY 10 Kasım 2019 Yelki
