ASKIDA EKMEK
- 19 Eyl 2022
- 1 dakikada okunur
Urla, İzmir’in güzel ilçelerinden biridir. Orada Necati Cumalı yaşamıştır. Evi şimdi müzedir. Siz müzeyi gezerken o da sizinle gezip şiir okur, size seslenir durur. Kuşçular köyünden davasını aldığı köylü yanınıza yaklaşıp “bizim dava ne oldu?” der.
Urla’da uzun yılar yaşadığı bu evin her köşesinden sizi çağırır “burada güzel günler yaşadım” diye söyler. Yazı masası, daktilo makinası ve diğer aksesuarları sanki yeni bırakılıp gitmiş gibidir.
Fazla kalırsan anıları seni bırakmaz, pencereden şiirleri sarkar. Sonra arastaya doğru gidersin, yakındır. Sağda bir fırına girip bir simit alıp arastada çınar altında çay içip, onu da yemeği düşünürsün. Tezgâhtan ekmek alan bir müşteri “bunları da askıya” koy değişini duyarsın ve fırıncıya “bu nedir?” Diye sorarsın. Durumu öğrenince sen de “benden de askıya ekmek koy” diye fırıncıya hesabını ona göre ödersin.
14 Ocak 2010 tarihli Hürriyet gazetesindeki yazısında Yonca Tokbaş; “Askıda kahve olayından haberiniz var mı?” diye sorar. İtalya’da kahve siparişi verilirken iki kahve parası ödenirmiş. Biri askıya konurmuş. Kahveci de bunu panosuna asarmış. Bu kahveler de parası olmayanlara yararmış. Bunu anlatıyor yazar.
Bir de yazısında, meğer Bursa’da, İstanbul’da ve Anadolu yakasında bazı ekmek fırınları “askıda ekmek” uygulaması yapıyormuş der.
İşte ben bu güzellikleri yıllar önce Urla’da Arastaya girerken soldaki fırıncıda gördüm. Ne zaman bir misafirimi oraya götürsem, bu olayı anlattım ve askıya ekmek uygulamasına ben de katıldım.
Hasan OKURSOY 5 Eylül 2020 Yelki

