top of page

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

  • 28 Ağu 2022
  • 3 dakikada okunur

İnsan bazen paslanır, tezgahtaki mekik gibi de olamaz. Gün gelir yorulur. Gecenin bir karanlığı vardır, sabahı bekler durur. Sonunda sabah olur. Kim olursa olsun, her insanın bir kuytu damı olur, orada bazen saklanır, uyur.

Bilmez ömründe bıraktıklarını, geride kalan izini göremez. Yaşamı ne kadar çimdikleyip dursa da mayhoş kalır bıraktıkları. Sonunda unutur düşlerini. Kalır bir kuru çeşme akıtmaz suyunu. Bazen tüm öyküler kanar, su boğar, ateş yakar. Sonbahar, kış derken bir türlü gelmez bahar.

Yıllar sonra bir bakar, tanıdıkları, dostları ve sevdikleri bir bir gitmiş. Aynalardan sisli bir yalnızlık bakar.

Geçmişin o sevinçli milli bayram günlerindeki sevincimizde, çocukluğumuzun sesi uğuldar.

Şair Samih Rifat’ın yazdığı (Oktay Rifat’ın babası) Akdeniz Marşı hepimizin dudaklarında mırıldanır.

“Yaslı gittim şen geldim Aç koynunu ben geldim Bana bir yudum su ver Çok uzak yoldan geldim”

Çocukluğumuzda bayram akşamları fener alayı unutulacak gibi değildi, meşalelerimiz sokaklarımızın karanlığını boğardı. O günler ne güzeldi.

Bize bu günleri bırakanları insan unutmaz, o kahramanları saygı ile anar durur.

30 Ağustos aynı zamanda Nahiyemizin de kurtuluş günü bayramı olarak anılırdı. O zaman büyüklerimiz Muzaffer, Hüseyin ağabeylerimiz ve öğretmenlerimiz otel kahvesinin arkasındaki meydanda oynadıkları bir kahramanlık oyunu ile güne anlam katarlardı.

Anılar uzaklara götürür. Bir de gözünüzü kapayıp o günleri düşünseniz, yanınızda o günler mırıldanır durur.

26 Ağustos’tan 9 Eylül'e kadar Ege bölgesinde her gün bir bayramdır. Düşman işgalinden kurtulan her yerde o gün bir sevinç vardır.

Cevat Abbas Beyin anlattıklarına göre; Atatürk, 26 Ağustosta başlayacak olan taarruzu idare etmek üzere cepheye hareketini herkesten ve her taraftan gizli tutmuş. Hareketini gizli tutmak için Anadolu Ajansı gazetelere; Çankaya’da Atatürk’ün çay ziyafeti verdiği haberini yaymış. Mevki kumandanı Yarbay Fuad ile kendisine iki vazifeniz var diyerek Onlara durumu anlatmış. “Birincisi sizin gibi yakınlarımın Ankara’da kalması, birkaç gün hareketimizin gizli kalmasını sağlar. Siz burada görüldükçe burada olduğum sanılır. İkincisi ise aleyhime doğacak haberleri bana telgrafla bildiriniz.” Diye söylemiş.

Abbas ve Fuad beyleri Atatürk İzmir'e ulaşınca bir şifre ile çağırmış. “Ben vazifemi yaptım. Zaten bunu yapmak her Türk'e borçtu. Sen şimdi bunları bırak da gel birer kahve içelim” diyerek onlarla kahve içmiş. (1)

İpek Çalışlar da “Mustafa Kemal Atatürk (Mücadelesi ve Özel Hayatı)” kitabında;

Girişilecek taarruzun mükemmel olmasını Atatürk’ün istediğini belirterek, tüm hazırlıkları bizzat kendisinin yürüttüğünü anlatır. Anadolu ile dış dünya arasındaki haberleşmenin, 25 Ağustos’ta tamamen kesildiğini, Kocatepe’deki topçu ateşinin ağır sis nedeniyle yarım saatlik gecikmeyle 26 Ağustos Cumartesi sabahı 5:00’te başladığını, 27 Ağustos’ta Afyonkarahisar’ın Türk Ordusu tarafından alındığını, 30 Ağustos 1922 günü, “Başkumandan Meydan Muharebesi” diye anılan muharebe sonunda Yunan ordusunun “asıl kuvvetleri” nin tamamen kuşatılıp imha edildiğini yazar.

31 Ağustos sabahı Mustafa Kemal Paşa'nın, yaveri Muzaffer (Kılıç) ile harp sahasını dolaştığını aktarır. Etrafın binlerce insan ve hayvan ölüleriyle adeta bir mahşer yerine döndüğünü gören Atatürk’ün bundan çok rahatsız olduğunu ‘buna bizi zorladılar’ dediğini, ölülerin kaldırılıp gömülünceye kadar bölgeye hiçbir gazeteci ve fotoğrafçının sokulmamasını emrettiğini, yaveri Muzaffer (Kılıç)’ın hatıralarında anlattığını belirtir. (2)

İşte Atatürk bu kısa zaman içinde silah arkadaşları ve Türk ordusuyla bir zafer kazanmış ve ülkemizi parçalanmaktan kurtarıp yeni bir tarih yazmıştır. Ağustos ayında bu beş gün çok önemlidir.

Bu duygular içinde 30 Ağustos zafer bayramını kutlar. Atatürk ve Silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmet ve özlemle anarım. Huzur içinde uyusunlar.

Hasan OKURSOY 29 Ağustos 2020 Yelki

Kaynak; 1-Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Salih Bozok, Muzaffer Kılıç ve Cevat Abbas Gürer (30 Ağustos Hatıraları), Nurer Uğurlu başkanlığında bir kurulca hazırlanan Cumhuriyet Kitapları Ağustos-2000 s. (61-64) 2-Mustafa Kemal Atatürk (Mücadelesi ve Özel Hayatı), İpek Çalışlar, Yapı Kredi Yayınları 1. Baskı Eylül- 2018 s. (309-316)



bottom of page