top of page

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

  • 27 Eki 2022
  • 2 dakikada okunur

Cumhuriyet bayramı küçüklüğümden beri içimde hep sevinç yaratır. Tüm bayramlar gibi bu bayram da ülkemizin güleç yüzüdür.

Cumhuriyetin getirdiği sosyal hukuk devleti sayesinde, yurdumuzun yatılı okullarında okuduk, yükseköğretimimizde burs ve kredi imkânlarından yararlandık.

Devletimizin sosyal devlet anlayışı içinde kimseye muhtaç olmadık. Atatürk İlkeleri doğrultusunda cumhuriyet sevdalısı olarak yetiştik. Görevlerimizde de “Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan esaslar doğrultusunda çalıştık.

Atatürk’ü ve Cumhuriyeti bu nedenle daha çok özümsedik.

Özdemir İnce, Kırlangıcın Okuma Uçuşu kitabında; Gazi başlıklı yazısında “Cumhuriyet rejimi kendi dayanaklarını kendi yarattı. Sanki kendi anasına analık, kendi babasına babalık yaptı. Dayanak olarak tanımladığım bu kurum ve kuruluşlar nelerdir?” şeklinde sorduğu soruya da şöyle cevap vermiş.

“Benim bir kurum saydığım Öğrenimin Birleştirilmesi Yasası (Tevhid-i Tedrisat Kanunu), Gazi Terbiye (Eğitim) Enstitüsü, Kız ve Erkek Yüksek Teknik Okulları, Dil Kurumu, Tarih Kurumu.. Cumhuriyet bunları yarattı.” Diye devam etmiş.

Daha sonra mezun olduğu Gazi Eğitim Enstitüsü’nden bahsederek, Cumhuriyet’in okullaşması ve okullaşma mantığının tüm dünyaya örnek olacak şekilde başarıldığını yazmış. (1)

Yazdığı gibi Eğitim Enstitüleri, Öğretmen Okulları, Köy Enstitülüleri ile Yüksek Öğretmen Okulu (Kız, Erkek Teknik, Ticaret) mezunlarının, öğretmen yetiştirmede başarısı büyüktür. Mezunları, Cumhuriyeti benimseyen, Atatürk İlkelerine bağlı nesiller yetiştirmede büyük başarı sağlamıştır.

Ali Dündar’ın Türk Dili dergisinin 353.cü sayısında “Cumhuriyete Doğru” başlığı altındaki yazısında “Cumhuriyet toplumsal yaşamımıza bir kavram olarak değil, bir ölüm-kalım dayatımı, bir yaşam süreci olarak girmiştir. Kaynağını Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan alan bir devrim olgusudur.” (2) Diye Cumhuriyeti çok güzel özetlemiştir.

Aslında Atatürk Türk Milletine Tanrının bir armağanıdır. Atatürk yalnız ülkemizi kurtarmakla kalmamış, Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra da değişik alanlarda devrimleri ile çağdaş bir Türkiye kurmayı hedeflemiştir. Bu yaptıkları birden olmamıştır, yaşadıkları, okudukları böyle bir olguyu ortaya çıkarmıştır, bu kendisinde yılların birikimidir. Eylemciliğinin yanında bir düşünce adamıdır.

Devrimleri içinde önem verdiği en çok eğitim devrimidir. Başarının buradan geçeceğine inanmıştır.

Evet, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı benim içimde çocukluğumdan bu yana farklı yer almıştır.

29 Ekim 1923 pazartesi günü akşamı, Büyük Millet Meclisinde Cumhuriyetin ilan edilmesi ile “Yaşasın Cumhuriyet” seslerini duyar gibi olurum. Gece yarısından sonra l01 parça top atıldığını düşlerimde canlandırırım.

Seyfettin Başçılar’ın “Biz ki…” şiirinden de bir bölümü, yazıma alarak bu güzel güne vurgu yapmak isterim.

“Biz ki Atatürk’üz Önümüzde bir Anadolu haritası Aydın’ı, Kars’ı Anteb’iyle, Binlerce yaralısı, binlerce yorgunu, Dulları, yetimleri, yoksulluğu, Irmakları, bağı, bahçesiyle, Dallar ve güneşler gibi Yüzyılların yüzyıllara taşıdığı destanları, türküleri ve en güzel sesiyle çağırır bizi gece gündüz. Biz ki Atatürk’üz

Dilimizde bir kurtuluş marşı, İyiden, güzelden özgürlükten yanayız Aydınlığız karanlığa karşı.” (3)

Bu duygular içinde Cumhuriyetimizin 97. Yıl dönümünde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı kutlarım.

Hasan OKURSOY 27 Ekim 2020 Yelki

Kaynak; (1) Özdemir İnce, Kırlangıcın Okuma Uçuşu, Gazi, Destek yayınevi, İstanbul

1.Baskı, Eylül-2010, s.222. (2) Ali Dündar, Cumhuriyete Doğru, Türk Dil Dergisi, Mayıs,1981, 353 sayı s.379. (3) Seyfettin Başçılar, Biz ki…, Age., s.712.



bottom of page