OKURSOY EDEBİYAT VE SANAT DERGİSİ

Köyümde Cumhuriyet ışığı Soluyup durdu yıllarca Her bayramda En önde Atatürk Kutlanırdı çarşıda Her yanımız aydınlık Barınmazdı karanlık...

İnsanın içini kemirir pişmanlık Bazen de her yerimizden sarkar Ayrılmaz bizi bekler yalnızlık Yanımızda solur durur karanlık Akşam olunca...

Bak gökte Dağıldı bulutlar Mavisine soyundu Sevindi yıldızlar Deniz kıyı kıyı kaynaştı Dalgası öfkesi göründü Öyle böyle yaşadık...

Kışın duvar diplerinde Konuşurdu ihtiyarlar Yıllar geçse de Dal uçlarında arandı onlar Bazen eşelesen közü Isınır solur o günler Ey uslu...

Her gün görünürdü Ufukta batan güneş Gülüşünde kardeş Akşam tutuşan ateş Şimdi sesi duyulmaz Uzaklardan kimse gelmez Gün yorgunluğuna...

Arkadaşlar Gelmez eski günler Dinse de bu sancı Söndür içimizdeki yangını Tuzlu azmak Unuttuklarımız yazılsın Okunsun sarı defter...

Defterde boş sayfadır baktıklarımız Bazen o korunda bekler durur anımız Nerede solur delişmen hallerimiz? O günler kaldı dağında taşında...

Şehit dedemin sesinde Dalgalanır bayraklar Suyun uğultusunda Kanmaz topraklar Titrer kandilin söyledikleri Bende ise akşamüstü çöker...

Şimdi uzaklarda kaldınız Çocukluğumun uğuldayan sesi Şiirimde seslenip durursunuz Kuyu başından gelir şırıltınız Her sevgi bir türkü Her...

Eylül sonbaharın sarısı Daldan düştükçe yaprakları Neden birden sarar acısı Söylenip dur dudaklarımda Tutuşup kal yanaklarımda Ölüm bir...

O dalgaların köpüğünde Rüzgarda fısıldar dururdu Bazen karanlık uğuldardı Mavisi denizden taşardı Bende bu telaşım hep vardı Bir de...

Siyah beyaz resimlerden Gençliğimi o günlerimi al da gel Çiçeğe bürünsün dallarım yeniden Salkım saçak görüneyim birden Halkalı şekerli...

Sonunda ne mi olur? Her şey geçer Bir acıdan dert kalır Fırtına eser Seni önüne alır Savurur durur Sen gidince Yine trenler geçer...

O günler unutulmaz Anıları saklar izimiz Güz yağmuru ayazında Islanır acımız Her yerimizde Her gün solur deniz Ah! Bir değişebilsek Mutlu...

Bilmem neden? Güne neler düşer Sevinçten acıdan Bazen şaşar beşer Gıcırdarsa kapılar Uyanır kuşlar Suyun aynasına taş atma Kaçar balıklar...

Nasıl yaşadık o güzelim yılları gidenler bıraksa da hatıraları korunda ısıtıp durduk o günleri şimdi gelirler mi? çağırsak onları koygun...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 1 Eylül 1922'de Uşak kurtarıldı 2 Eylül günü Trikopis teslim oldu Mustafa Kemal Atatürk Nasıl oldu anlatın deyince;...

Bekilli ne olur akşam olurken çocukluğumda kal oluklardaki buzlarda elimin sıcaklığı var korkma erimez buzlar ne olur bu kış günlerinde...

Zaman zaman İçimde bir yangın başlardı Akşam öksürüp kalırdı Kuşlar kaçardı Tam kuşluk vakti Konuşurdu çocuklar Yine de güzeldi o günler...

Öğrendiklerimiz Karıncadan kuşa Bir de üşüyen ellerimiz Beklerdi sabahtan akşama Sığmazdı düşlerimiz Dağa taşa Acıda kaldı gözyaşımız...